Bilgi güvenliği uzmanı olan Kaspersky Lab CEO’su Eugene Kaspersky, tüm dünyada giderek artan siber suçların ekonomiye 100 milyar dolar zarar verdiğini anlatırken, istatistiklere göre Türkiye’nin siber saldırılarda 4’üncü sırada bulunduğunu açıkladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileriyle bir araya geldiği seminerde, dijital güvenlik konusundaki görüşlerini paylaşan Kaspersky, “Bugün insanlar çevrim içi bir dünyada yaşıyor. Artık şirketler, hükümetler, her şey dijital ve online. Bu nedenle dünya siber saldırılara çok daha açık” dedi.
Tüm işletmeler hedef
Şu anda daha fazla para kazanabilmek amacıyla özellikle endüstriyel sistemlere yapılan saldırılar olduğunu anımsatan Kaspersky, tüm işletmelerin hedef durumunda olduğuna, siber suçların artık her yerde görüldüğüne dikkat çekti. Dünyada yaşanan büyük siber suçlara örnekler veren Kaspersky, siber suçlularının işletmeler gibi organize hareket ettiğini kaydetti. Kaspersky, “Siber suçlar ne yazık ki kârlı bir iş. Diğer olumsuz bir tarafı ise yapması çok kolay ve kurbanlara dokunmadan, görmeden hırsızlık gerçekleşebiliyor” dedi.
100 milyar dolarlık zarar
Türkiye’nin de siber saldırılarda öne çıkan ülkelerden biri olduğunu belirten Kaspersky, ‘Bu konuda Çin birinciliği kimseye bırakmıyor. İstatistiklere göre Türkiye 4’üncü sırada bulunuyor” dedi. Kaspersky, “Siber suç etkili, organize, kârlı, yapması kolay, düşük riskli bir iş. Bu yüzden bu tür suçlar giderek çoğalıyor. Siber suçların küresel ekonomiye verdiği zarar 100 milyar dolar civarında ve bu rakam her geçen gün artıyor” diye konuştu.
‘Siber polis gücü’ yok
Satın alması çok pahalı olmayan yazılımların veya güvenliği iyi sağlayamayan işletim sistemlerinin de online suçun yayılmasına sebep olduğunu anlatan Kaspersky, bu suçluları dünyanın her yerinde kovalayacak uluslararası ‘siber polis gücü’nün de bulunmadığını dile getirdi. İnternet savaşlarının yaşandığı dünyada önümüzdeki dönemde bilgi teknolojileri güvenlik mühendislerine çok daha fazla ihtiyaç olacağını dile getiren Kaspersky, siber suçlara ilişkin hükümetlerin çok daha fazla tedbir alması ve buna ilişkin düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade etti.